Bill Gates’in Şirketi TerraPower’a Yatırım Yapan Nvdia Nükleer Dönüşüme Katılıyor

Bill Gates’in kurucusu ve destekçisi olduğu nükleer enerji girişimi TerraPower, bu hafta yeni bir 650 milyon dolarlık yatırım turunu duyurdu. Bu yatırım, şirketin ilk ticari enerji santralini inşa etmesine yardımcı olacak.

Diğer nükleer girişimler gibi TerraPower da, hiper ölçekli bulut firmaları, veri merkezi geliştiricileri ve artık çip tasarımcıları dahil olmak üzere genişleyen bir ilgi dalgası üzerinde ilerliyor. Nvidia’nın girişim sermayesi kolu olan NVentures, bu yatırım turuna katıldı ve böylece enerji sektöründeki ilk yatırımını gerçekleştirmiş oldu.

Nükleer enerji projeleri doğası gereği yüksek sermaye gerektiren, düzenleyici süreçleri uzun süren ve yıllarca sürebilecek planlamalara dayanır. Bu bağlamda Nvidia’nın adımı, klasik risk sermayesi mantığından çok daha farklı: Şirket, yalnızca bugünün enerji sorunlarına değil, önümüzdeki on yılların veri merkezleri, yapay zeka altyapıları ve sürdürülebilir enerji sistemleri için çözüm arıyor.

Bu uzun soluklu yaklaşım, aynı zamanda teknolojinin giderek daha sistemik bir role evrildiğinin de göstergesi. Yani artık çip üretmek ya da AI modeli geliştirmek tek başına yeterli değil; bu teknolojilerin çalışabilmesi için gereken enerji zincirine de yatırım yapmak gerekiyor.

Dolayısıyla Nvidia’nın bu yatırımı, yalnızca enerji sektörüne değil; geleceğin dijital-enerji karmasına stratejik bir pozisyon alma hedefi taşıyor. Bu tür yatırımlar, önümüzdeki yıllarda büyük teknoloji şirketlerinin yalnızca yazılım ve donanımda değil, altyapı ve enerji egemenliğinde de daha fazla söz sahibi olacağını gösteriyor.

Zaten yatırımcılar arasında yer alan Bill Gates ve HD Hyundai de bu turda yeniden yatırım yaptı.

TerraPower, ilk enerji santralinin inşasına Haziran 2024’te Wyoming’de başladı. Ancak reaktör için henüz resmi onay almış değil. Şirket, gerekli izinleri gelecek yıl içinde almayı bekliyor. Trump yönetiminin nükleer enerjiye karşı olumlu tutumu göz önüne alındığında, bu takvim gerçekçi görünüyor.

Santral tamamlandığında TerraPower’ın ilk reaktörü, 345 megawatt elektrik üretecek. Bu kapasite, günümüzdeki devasa geleneksel nükleer reaktörlerle gelecekteki küçük modüler reaktörler (SMR) arasında bir denge noktası oluşturuyor.

TerraPower’ın Natrium reaktörleri, su yerine eritilmiş sodyum ile soğutuluyor. Natrium tasarımı, yalnızca reaktörü soğutmak için değil, daha fazla miktarda sodyum kullanılacak şekilde planlandı. Bu sayede talebin düşük olduğu zamanlarda reaktör çalışmaya devam ediyor ve ısınan sodyum, büyük tanklarda depolanıyor.

Talep yeniden arttığında, buhar türbinleri bu depolanan sodyumdan ısı çekerek elektrik üretebiliyor. Nükleer santrallerin hızlı şekilde kapasite artırıp düşürememesi nedeniyle bu tasarım, Natrium reaktörlerinin sabit bir çalışma düzeyinde kalmasını mümkün kılıyor.

Depolama sistemi, beş saatten uzun süre boyunca 500 megawatta kadar elektrik üretmek üzere tasarlandı. Bu da, güneş ve rüzgar enerjisindeki dalgalanmaların yarattığı boşlukları doldurmaya yardımcı olacak.

Girişim, daha önce farklı bir reaktör tasarımı üzerinde çalışıyordu ve bu sistemi 2020’lerin ortalarında tamamlamayı umuyordu. Ancak artan belirsizlikler sonucunda yön değiştirerek mevcut Natrium tasarımına geçiş yaptı.

TerraPower, reaktöre ilk beton döküldükten sonra üç yıl içinde bir reaktörü tamamlayabileceğini iddia ediyor. Ancak bu aşamaya gelmeden önce önemli ölçüde saha hazırlığı ve inşaat çalışmaları yapılması gerekiyor.

İlk Natrium reaktörünün, ABD’de son dönemde inşa edilen reaktörlerden daha ucuz olacağına dair işaretler olsa da, proje yine de ucuz olmayacak. Associated Press’in geçen yıl bildirdiğine göre, toplam maliyet 4 milyar doları bulabilir ve bunun yarısı ABD Enerji Bakanlığı tarafından karşılanabilir.